Dostder hanım komisyonu

Dostder hanım komisyonu olarak bizler; Her şeyin hızla tüketildiği “gösteri çağında”, biraz sakinleşip, kendimize dönmemizin önemini düşünerek, yitirdiğimiz değerlerimizi hatırlamaya yönelik, kış ve bahar aylarında düzenlenmek üzere bir “Bilinç Serisi “ oluşturduk

“Zaman” , "Sorumluluk Bilinci","Sınırlarımız", " Emanet Bilinci " ve "Medya Bilinci" başlıklarında gerçekleştirdik.

"Medya Blinci" başlığı ile Syn.Züleyha Bayrakta,Şükran Işık  ve Meral Kıvırcı  sunumlarıyla 8 Ocak 2018 tarihinde gerçekleştirdik. Verdikleri katkılardan dolayı kendilerine teşekkür ediyor ve sonraki çalışmalarda tekrar birlikte çalışmak dua ve temennisi ile sizlere başlığımızdan kısa kesitler sunuyoruz.

**************************

İletişim,bilgi ve düşüncelerin yazılı veya sözlü ya da görsel olarak aktarılmasıdır.Bu aktarma tekyönlü değildir.Aynı zamanda anlama ve tepki göstermeyi de içerir.Birçok iletişim aracı vardır.Telefon,radyo,dergi,gazete,internet...gibi

Kitle iletişim araçları içerisinde televizyon ve internet yapısı itibariyle birey ve toplum üzerinde diğer kitle iletişim araçlarına göre etkisi çok fazla olan ve her geçen gün etkisi artan araçtır.

Medyanın birey ve toplum üzerindeki etkilerinin başında yönlendirme faaliyeti ve kamuoyu oluşturma gücü gelmektedir.Bu yönü ile fiziki hayatımızı etkilediği gibi fikir hayatımıza da şekil veren bir araç olmuştur.

Bu araçların etkileme gücü kişinin ne kadar duyu organına hitap ettiği ile alakalıdır.Medyanın yönlendirmesinin gücü başında hangi fikrin olduğu ile bağlantılıdır.

Peki duyu organlarımız bizi nasıl etkiler?

İnsanın bilgi edinme duyuları Havass-ı Hamse-i Zahiri ve Havas-ı Hamse-i Batınidir.Yani 5 dış duyu organımız olan işitme, görme, koklama, tatma, dokunma. Bu duyularla alınan bilgi batini olan iç idrak güçlerinin yani Hissi müşterek (ortak duyu), Mütehayyile (hayal gücü), Vehime,Hafıza ve Mutasarrıfa (tasarruf gücü), bu güçlerinin devreye girmesi ile bilgi tamamlanır.

Dış duyu organları ile alınan bilgiler hissi müşterek tarafından toplanır, idrak edilir ve anlamlandırılır.

Kur'an'da bu duyu organlarından en çok görme, duyma duyularından bahsedilir. Çünkü bu ikisi duyu organları içerisinde insanın düşünce ve idrak gücünü en çok etkileyen iki organdır. Bu iki organı yönlendiren de kalptir. Kalpte iman ne kadar kuvvetli olursa bu organların kullanımı da o kadar doğru olacaktır.

"Onlara, kulaklar,gözler ve gönüller yaratmıştık.Fakat ne kulakları ne gözleri ne de gönülleri kendilerine bir şey sağlamadı.(Ahkaf 26)

Duyu organları çok önemlidir.Bu organlarla alınan bilgi düşünce sistemimizi oluşturur.

"Nihayet oraya vardıklarında kulakları,gözleri ve dilleri yaptıkları hakkında onların aleyhine şahitlik ettiler. Derilerine dediler ki, niçin aleyhimize şahitlik ettiniz. Derileri "Herşeyi kuşatan Allah bizi konuşturdu. İlk defa sizi O yaratmıştır. İşte O'na döndürülüyorsunuz. Siz günahları işlerken kulaklarınızın,gözlerinizin ve derilerinizin aleyhinize şahitlik etmesinden gizlenmiyordunuz. Yaptıklarınızın çoğunu Allah'ın bilmeyeceğini sanıyordunuz." (Fussilet 20-22)

Müslüman olarak bizler duyu organlarımızı koruma altına almak zorundayız. Çünkü bu organlarla aldığımız bilgi bizim düşünce dünyamızı ve hayat tarzımızı oluşturacaktır.

İyi yönde gelişen, görevlerini aklın ve vahyin emrettiği yönde yerine getiren organlar Havass-ı selime diye adlandırılır.Temizlenmiş ve doğru kaynaktan beslenen organlar doğru düşünce ve dolayısı ile doğru hareketi doğuracaktır.

"Ayetlerimiz hakkında münasebetsizliğe dalanları gördüğün zaman hemen onlardan uzaklaş ki ondan başka söze dalsınlar.Eğer şeytan bunu sana unutturursa hatırladıktan sonra hemen kalk o zalimler ile oturma. (En'am 68)

Mü'min erkeklere söyle, bakışlarını indirsinler (haramdan sakınsınlar), ırzlarını korusunlar. Bu onlar için daha temizdir. Allah yaptıkları şeyden haberdardır. Mü'min kadınlara söyle bakışlarını (haramdan sakınsınlar) ırzlarını korusunlar. (Nur 30-31)

Öz cümle: Ku'an müslümana bir duruş ve hayat tarzı kazandırır.Bu duruşu bozmamak için elimizden geleni yapmalıyız.                                                   Züleyha Bayraktar

***************************************************************************

Söz, yazı ve görüntü insanoğlunun iletişim kurarken kullandığı üç temel araçtır. Bu üç temel aracı farklı boyutlarda kullanan medya toplumda aile de ve bireysel yaşantılarımızda vazgeçilmez bir yer edinmiş durumdadır.

Medya bir medeniyet meselesidir.Eğer bir medeniyet temel-koyucu ve temel-kurucu ilkelerini borçlu olduğu hayat kökleri ile irtibatını koparmışsa başka medeniyetlerin formları ve vasıtaları tarafından dönüştürülmekten kurtulamaz.Her çağ kendi ağlarını kurar,kendi bağlarını örer be kendi bağlamlarını inşa eder.Çağımız bilgi çağı olarak adlandırılıyor aslında en güzel tarifi tamamen medya çağı olmasıdır.Televizyon toplum üzerindeki etkisi; yönlendirme faaliyeti ve kamuoyu oluşturma gücü olarak gelmesidir.Yönlendirici olarak televizyon; yiyeceğimizden giyeceğimize kadar bizim adımıza düşünüp karar veren, duygularımıza yön verendir.Kamuoyu oluşturma gücü sayesinde bizim yerimize düşünüp olaylar karşısında hareket etmemiz gerektiğini söyleyen bir araç olmuştur.

Batı uygarlığı dünya üzerindeki hakimiyetini iki şeye borçludur. "Silah ve Reklam"

İLETİŞİM: Duydu düşünce veya bireylerin akla gelebilecek her türlü yolla karşılıklı olarak paylaşılmasına denir.

İLETİŞİM UNSURLARI:

1-MESAJ: Bir insanın ulaştırmak isteyebileceği herşey: sözlü, yazılı,görsel,işaret ve beden...

2-KANAL: Mesajı taşıyan araç veya zemin. Kanal fiziksel (beden, ses) teknik (televizyon, telefon) toplumsal (okullar,gazeteler) olabilir.

3-KAYNAK: Bir mesajı muhatabına iletmek. Bu amaçla çeşitli kanalları kullanarak mesajı üreten ve ileten kişi veya kişiler

4-HEDEF: (muhatap/alıcı) Mesajı ileten kişinin ulaştırmak istediği kişi veya kişilerdir.(İzleyici, dinleyici, okuyucu)

5-TEPKİ: Kaynak tarafından gönderilen mesajın muhatap tarafından algılanması,anlaşılması ve gereken cevabın verilmesidir.

KİTLE İLETİŞİMİ: Mesajın bir kaynaktan geniş halk topluluklarına yaygın olarak iletilmesine denir. Bu tarz mesajlar genellikle uzman kişiler tarafındanhazırlanır ve bütün iletişim araçlarından topluma ulaştırılır.

Peki Medya Nedir?

Medya, kitle iletişim sürecinin en önemli organizasyon biçimidir. Gazate, dergi radyo, televizyon, internet gibi kitle iletişim araçlarına Medya denir.Bu kitle iletişim araçlarını birer kuruluş ve şirket işletir.

Zihinsel gelişimde olumsuz etkileri: Şartlandırma, bağımsız düşünceyi engelleme. Medya her şeyi bizim adımıza düşünüp önümüze koyar, bizlere ise sadece kabullenmek kalır. Kişi medyanın telkinlerini kendi düşüncesi olarak algılar ve medyayı da kendisine destek kabul eder ve zihin devre dışı bırakıldığından medyanın zararına karşı zihin savunmasız kalır.

Hayal gücü, çağrışım yeteneği düşünme ve tasarlama gibi zihinsel süreçleri zayıflatır. Kitle iletişim araçlarını seçme imkanı kişiyi aktif gösterse de her şeyin gözler önüne serildiği bir ekran muhakeme etme, hayal etme gibi faaliyetlere ihtiyaç duymaz.

Toplumsal olarak; uyumsuz bir toplum, ilgisiz,insan değerini kaybetmiş,bencilleşmiş tüketen bir toplum ve bunlardan korunmanın yolları Seçici, Araştırıcı ve Aktif olmaktır.

Medyanın olumsuz yönlerinden aktif bir kişilik olarak nasıl seçici olacağımıza sünnetten örnekler verelim:

1-Allah’ın koymuş olduğu sınırlara uyanlarla bu sınırları ihlal eden kimselerin durumu bir gemiye binmiş ,gemi içindeki yerleri kura ile belirlenmiş iki grup insanın durumuna  benzer.Bunlardan bir kısmı geminin alt tarafında bir kısmı da üst tarafında yolculuk etmeye hak kazanmıştır. Alt kısımda kalanlar, su ihtiyacı olduğu zaman üst güverteye çıkıp su ihtiyacını gidermektedirler. Onlar şöyle derler: ‘Bizim bölümden bir delik delelim de üsttekilere eziyet etmeyelim.’ Eğer üsttekiler, onların istediklerini yapmalarına izin verirlerse hepsi helâk olur. Ellerinden tutup engel olurlarsa onlar da kurtulur, kendileri de.” (Buhari)

Bizler medya dediğimiz iletişim araçları ile her yerde parçalanmış, deliniş bir gemi gibiyiz. Gemiyi deldirdiğimiz en büyük açığımız görevi tebliğ olan Rasülü (sa.v) hayattan isim olarak değil rehber ,önder olarak attık, uzaklaştırdık o artık hayatımızda daha ziyade bir isim olarak var, işte unuttuklarımızdan biri.

2-“Kim bir kötülük görürse, onu eliyle değiştirsin. Şayet eliyle değiştirmeye gücü yetmezse, diliyle değiştirsin. Diliyle değiştirmeye de gücü yetmezse, kalbiyle o kötülüğe tavır koysun (onu hoş görmesin), bu imanın asgari derecesidir.”  Müslim, Îmân 78. Ayrıca bk. Tirmizî, Fiten 11; Nesâî, Îmân 17 

3-Aralarında günahlar işlenip durduğu hâlde bu günahları işleyenlerden daha güçlü ve onları engellemeye muktedir iken bunu yapmayan topluluğun hepsine birden Yüce Allah azap verir.- Hz. Muhammed (S.A.V.)-İbn Hanbel, IV, 366

 

Bizleri bu durumlar karşısında etkisiz kılan medya bize bunlardan daha değerli olan ya da Allah'ın en değerli gördüğü ahireti dünya ile değersizleştirdi öyle cazip  ve vazgeçilmez gösterdi ki her şeye dünyada ulaşma hırsı ve beklentisi hayatlarımıza damgasını vurdu.

4-Ademoğlunun iki vadi dolusu malı olsa üçüncü bir vadi daha arzu eder. Ademoğlunun karnını ancak toprak doldurur.Allah tevbe edenlerin tevbesini kabul eder. Hz. Muhammed (S.A.V.)-

Dünyevileştiren medya aynı zamanda bizleri de aldatıyor. İmtihan olunacak noktalarımızı bizlere doğruymuş gibi gösteriyor. Huzur ve refah için yapmamız gereken şeyler olarak lanse ediliyor ya da ihtiyaçlarımız olarak gösteriliyor.

5-Bizi aldatan bizden değildir. Hz. Muhammed (S.A.V.)

6-Kişinin haksız yere bir müslümanın şeref ve namusuna dil uzatması büyük günahların en büyüklerindendir.

6-Karşılığında bana dünyayı verseler bile kimsenin taklidini yapmam, bundan asla hoşlanmam. Hz. Muhammed (S.A.V.)

7-Ey diliyle iman edip kalbine iman girmemiş olan kimseler. Müslümanların gıybetini yapmayın ve onların gizli hallerini araştırmayın. Çünkü her kim onların gizli hallerini araştırırsa Allah da onun gizli halini araştırır. Allah kimin gizli halini araştırırsa onu evinde bile rezil eder. Hz. Muhammed (S.A.V.)

8-Dini dünyaya alet eden insan ne kötüdür. Arzu ve isteklerinin kendisini saptırdığı insan ne kötüdür. Hz. Muhammed (S.A.V.)

9-Her doğan çocuk fıtrat üzere doğar.Sonra ana babası onu Yahudi, Hıristiyan veya müşrik yapar. Hz. Muhammed (S.A.V.)

10-Kim bir topluluğa benzemeye çalışırsa onlardandır. Hz. Muhammed (S.A.V.)

11-Merhamet edin, merhamet olunasınız. Af edin af olunasınız.Yazık laf ebesi olanlara.Yazık günahlarına bilerek devam edip istiğfar etmeyenlere. Hz. Muhammed (S.A.V.)

12-Gıybet nedir bilir misiniz? Hakkında konuşulan  kimsede, konuşulan şey bulunsa dahi, konuşulanı duyduğunda hoşlanmayacağı şeylerin konuşulması yazılmasıdır. Şayet  konuşulan şey konuşulan kimse de yoksa bu iftiradır. Hz. Muhammed (S.A.V.)

13-  Sahabeden Ebu Behz Bin Hakim (ra) anlatıyor, Allah Rasulu Sallallahu Aleyhi ve Sellem bize,” Açıktan, Alenen, Aşikare, Utanmadan, Günah işleyenleri ne zaman Açıklayacaksınız ? Açıktan, Alenen, Aşikare, Utanmadan Günah işleyenleri ve Vasıflarını Açıklayın, Anlatın ki, insanlar onlardan sakınsınlar, korunsunlar,Açıktan günah işleyenleri anlatmaktan çekinmeyin, İnsanlar onları ne zaman tanıyıp korunacak? Onların Vasıflarını anlatın ki, insanlar onlardan korunsunlar, Fenalıktan utanmadan, günah işlemekten, yaptıkları günahları utanmadan ballandıra ballandıra anlatan insanlar, bulaşıcı hastalık mikrobu taşıyan kimseler gibidir. Eğer bunlardan korunulmazsa, karşı tedbir alınmazsa, onların açıktan, alenen, aşikare, utanmadan günah işleme vasıfları hastalığı tüm toplumumuza bulaşır.Tüm toplumu geri düzelmeyecek şekilde bozar,işte bunlara karşı alınacak tedbirlerden birisi de  böylelerinin açıklanmasıdır, böylelerini insanlara tanıtmaktır. İşte Bu gıybet değildir.dedi. Tabarani-Hadis

Peki neleri kaybediyoruz?

HAYA (İslam Ahlakının Özü)

İnsanlık ilk günden beri bütün peygamberlerin üzerinde ittifak ettikleri bir söz bilir."Şayet utanmıyorsan dilediğini yap."Hadis-i Şerif

Arsızlık nerede ve kimde olursa olsun çirkinleştirir. Haya ise nerede ve kimde olursa olsun zarifleştirir.Hadis-i Şerif

İFFET (Özsaygı)

Harama yaklaşmamak helal olmayan söz ve fiillerden kaçınmak, kişinin yeme içme ve cinsellik konularında nefsin aşırı arzularını dizginleyerek dengeli ve ölçülü davranmasını dinin belirlediği çerçevede hareket etmesini ifade eden ahlaki bir terimdir.

Hakkını talep eden kişi bunu tam olarak alsa da almasa da iffetli bir şekilde istesin. Hadis-i Şerif

SADAKAT

Allah'a inandım de sonra da dosdoğru ol. Hadis-i Şerif

ÖZENTİ (Kendine Yabancılaşma)

Kim bir topluluğa benzemeye çalışırsa O'da onlardandır.Hadis-i Şerif

                                                                                                                      Şükran IŞIK

*************************

Gündelik hayatın vazgeçilmez bir parçası hâline gelen medya, ihtiyaçlar doğrultusunda kullanıldığında birçok kolaylaştırıcı işleve sahiptir. Aile ve birey medyanın gündelik hayatta gördüğü temel işlevleri esas alarak kendisi için uygun tercihleri yapmalıdır.

1-İstediğin Kadar Değil İhtiyacın Kadar Medya kullanımı esas olmalıdır.

2-Bilgi ve enformasyon kaynaklarının seçimi, bilgi kirliliği ve medya,  bilgi ve enformasyonun güvenilirliğini sağlayan unsurlar medyaya eleştirel bir yaklaşım geliştirme çerçevesinde ele alınmalıdır.

Bilgi Kirliliğinden Nasıl Korunuruz? Enformasyon bombardımanı, ilgili ilgisiz, doğru yanlış, gerekli gereksiz binlerce haberin insanlara ulaşmasını anlatmak için kullanılır. Enformasyon bombardımanı sonucunda insanların bedenleri değil zihinleri dağılır. Zihnin dağılması sonucunda insanlar doğruyu yanlıştan ayırt edecek ışıktan mahrum kalırlar. Dolayısıyla bu toz bulutlarının arasında gerçek, doğru ve güvenilir habere erişmek özel bir uğraşı gerektirir. Bilgi kaynaklarının çoğalması ve yaygınlaşması “Doğru, gerçek ya da geçerli bilgi hangisidir?” sorusunu gündeme getirmiştir. Zira sayısız İnternet sitesi, yüzlerce televizyon, gazete, radyo kuruluşu her gün, her saat ve hatta her dakika haber yayını yapmakta, bu da enformasyonun hızla genişlemesine, niceliğinin artmasına ve niteliğinin şüpheler uyandırmasına sebep olmaktadır. Medyada sağlık, eğitim, doğal afetler, müzik, sinema, reklam, siyasal partiler, savaş ve çatışmalar gibi akla gelebilecek hemen her alanda sayısız haberle karşılaşmak mümkündür. Aynı konuda farklı ve çelişkili bilgiler değişik medya kuruluşlarında yer alabilmektedir. İnternet’le birlikte medya için artık bilgi çöplüğü tanımlaması kullanılmaktadır. “Bu bilgi çöplüğünde işe yarayacak ve ihtiyaçları giderecek bilgilere nasıl ulaşılabilir?” sorusu bu sebeple her zamankinden daha çok önem kazanmış durumdadır. Medya araçlarının bombardımanından, yarattıkları bilgi kirliliğinden ve enformasyon çöplüğünden ihtiyaçları karşılayabilecek doğru seçimlerde bulunmak için yapılması gereken birçok şey vardır. Özellikle bilgi iletişim teknolojilerini doğru ve işlevsel kullanma bilgi ve becerisine sahip olunmalı ve her ulaşılan bilgiye karşı eleştirel bir yaklaşım geliştirilmelidir.

3-Eğlence Aracı Olarak Medyanın Kullanımında; Kim Sunuyor Bunları? Nasıl Tercih Etmeli? sorularını sormalıyız.

Medya araçlarının kullanımı, taşınabilir teknoloji ile birlikte giderek bireyselleşmiştir. Artık insanlar zaman ve mekân kısıtlaması olmaksızın medyayı kullanabilmektedirler. Evde, yolda, iş yerinde, tatilde vb. elektrik ve telefon bağlantısının kapsama alanında olunan her yerde medya ağına dâhil olmak mümkündür. Ayrıca bazı medya türlerinden yararlanabilmek için teknoloji okuryazarı olma yeterliliği gibi ilave beceriler gerekir. Bu gibi nedenlerle aile üyelerinin medya içeriklerini birlikte takip etmeleri giderek zorlaşmaktadır. Ancak eğlence ürünlerine ev ortamında ulaşılıyorsa aileyle birlikte kullanmanın tercih edilmesi önemlidir.

4-Medya araçlarının kullanımı bağımlılık yapabilmektedir. Televizyon, bilgisayar, taşınabilir bilgi iletişim teknolojileri ve bunların aracılığıyla insanlara sunulan birçok imkân bağımlılık sorununa sebebiyet verebilmektedir. Bu, psikolojik bir rahatsızlığın ötesinde psikiyatrik bir hastalık olarak kabul edilmekte ve bu konuda tedavi programları uygulanmaktadır. Nitekim Türkiye’nin ilk İnternet Bağımlılığı Polikliniği, Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi’nde Kasım 2011’den bu yana hizmet vermektedir. Fizyolojik sonuçları da olan bu bağımlılığın gelecekte daha da yaygınlaşma tehlikesi vardır. Üstelik medya araçlarına bağımlılığı sadece televizyon, İnternet veya oyun gibi sınırlı bir alana hasretmek, mevcut durumun sadece bir boyutunu açıklamaktadır. Sorun çok boyutlu bir ekran bağımlılığı olarak tanımlanabilir. Ekran bağımlılığının farklı boyutlarına kimsenin yabancılık duymayacağı çok sayıda örnek verilebi - lir:  Sık sık e-posta adresine bakmadan duramamak, belli bir sınırlama ve program tercihi olmadan kanaldan kanala dolaşarak televizyon seyretmek, cep telefonunu elinden düşürmeden sürekli birilerine mesaj göndermek, aile ve arkadaşlarını ihmal edecek düzeyde video oyun oynamak, sosyal medyada belki de yüzünü hiç görmediği insanların gündelik yaşam notlarını takip etmek, birileri bloguna yeni ne eklemiş derdine düşüp o blog senin bu blog benim dolaşmak vb. Ekran bağımlılığı artık olumsuz ve kabul görmeyen bir davranış olmaktan çıkmış bir hastalık olarak kabul edilmeye başlanmıştır. Bu bağımlılık çikolata, kahve, futbol vb. keyif veren şeylere bağımlı olduğunu söyleyen bir kişinin durumundan farklı bir şey değildir. Bağımlı olunan şeye şiddetli bir şekilde mecburiyet hissi duyulmaktadır. Televizyon, İnternet, bilgisayar oyunları ve diğer bazı taşınabilir bilgi iletişim teknolojilerinin kullanımı günde belli bir saati (ortalama 3 saat ve üzeri) aştıktan sonra bağımlılığın oluşması ihtimali yükselir. Kişinin bağımlı olup olmadığına karar vermede medyayı ne kadar süre kullandığından daha önemlisi medyaya gündelik hayatın düzenlenmesini olumsuz etkileyebilecek düzeyde bir mecburiyet hissi duyup duymadığıdır. Bu nedenle amaçsız televizyon izleme, bilgisayar kullanma, video oyun oynama ve İnternet kullanımına dikkat etmek gerekir. Özellikle çocuklar üzerinde daha fazla etki gücüne sahip teknolojik araçların ve medya içeriklerinin bağımlılık yaptığı bilinmeli ve bu bilinçle davranılmalıdır. Medyayı ihtiyaca göre ve kararında kullanma ile bağımlılık düzeyi gözden kaçırılmamalıdır. Öncelikli olarak medyanın ve bilgi iletişim teknolojilerinin böyle bir sonucunun olabileceğinin farkında olmak anne baba için önemlidir. Zira farkında olunmayan bir soruna çözüm aranması mümkün değildir.

5-Eğlenirken Bağımlı Olmamak İçin… Sınırları Belirle! • 0–2 yaşındaki çocukları televizyon ve bilgisayar ekranı ile tanıştırmayın. • 2–6 yaşındaki çocukların eğlence için her türlü ekranla günde toplam 1 saatten fazla muhatap olmasına izin vermeyin. Bu süreyi ilk ve orta öğrenim çocukları için günde 2 saatle sınırlayın. • Sınırları talimatla değil, çocuğunuzla birlikte belirleyin. • Çocuk odasında televizyon, İnternet veya oyun aparatı olmamasına özen gösterin. Birlikte Kullan! • Televizyonu çocuğunuzla birlikte izleyin. • Televizyon seyrederken program içerikleri hakkında konuşun, tartışın, karşılıklı fikir egzersizleri yapın. Sürekli Takip Et! • Çocuğunuzun kaç saat televizyon izlediğini, kaç saat oyun oynadığını bilin. • Bazı temel kuralları belirleyin. Örneğin ev ödevleri bitmeden televizyon izlemeye ve oyun oynamaya izin vermemek gibi Şiddet ve cinsellik unsurları içeren televizyon programlarından ve video oyunlarından çocuğunuzu uzak tutun. Ticari İçerikleri Fark Ettir! • Çocuğunuzun ticari içerikleri ve özellikle de reklamları eleştirel değerlendirmesine yardımcı olun. • Reklamlar hakkında konuşun, reklamları değerlendirin ve analiz edin. İyi Bir Model Ol! • Televizyon izlemeye dair temel bazı kurallar koyun ve koyduğunuz kurallara öncelikle anne baba olarak siz uyun. • Cinsellik, olumsuz davranışlar ve şiddet unsurları içeren programları izlemekten uzak durun, çocuğunuz odada olduğunda bu tür programları özellikle izlemeyin. Alternatifler Geliştir! • Oyun oynama, bilgisayar ile vakit geçirme, televizyonla eğlenme dışında farklı alternatifler geliştirin. Örneğin sanat, spor ve kültür aktivitelerine katılın. Sokak, park, müze vb. sosyal mekânlarda vakit geçirin. • Çocuğunuzun medya içerikleri dışındaki eğlence yollarıyla tanışmasına öncülük edin. Örneğin birlikte hobi kurslarına gidin.

Medya İçerikleri Çocukları Nasıl Etkiler?

Akıllı İşaretler Anne babaların ve çocukların izlenen program içeriği hakkında uyarılması için Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK), Akıllı İşaretler Sınıflandırma Sistemi geliştirmiştir. Bu işaretler hâlihazırda televizyon kuruluşları tarafından uygulanmaktadır. Akıllı İşaretler uygulaması çocukları zararlı içerikten korumayı amaçlayan bir simge sistemidir. Koruyucu simge sistemi, hem medya profesyonellerinin öz denetimine hem de ebeveyn gözetimine imkân veren uyarıcı ve bilgilendirici bir sistemdir. Bu sistem iki konuda bilgi vermektedir: 1. Programın olası zararlı içeriği: Zararlı etkileri olabilecek içerik alanları cinsellik, şiddet/korku, olumsuz örnek oluşturabilecek davranışlar (ayrımcılık, alkol ve sigaranın aşırı kullanımı, madde kullanımı, kanun dışı davranışlar ile kaba veya küfürlü konuşma) olmak üzere üç grupta ele alınmıştır. 2. Programın hangi yaş grubuna uygun olduğu: Programlardan etkilenme düzeylerine göre yaş grupları genel izleyici kitlesi, 7 yaş ve üzeri, 13 yaş ve üzeri, 18 yaş ve üzeri olmak üzere dört grupta ele alınmıştır. Belirtilen iki alanda toplam 7 akıllı işaret bulunmaktadır. Bu semboller, programın televizyonda yayını esnasında ve medyada söz konusu programların duyurularıyla veya ilanıyla birlikte görülür. Ayrıca akıllı işaretler web sayfasında “arama” başlığı altında da ilgili programla birlikte aldığı sembol ve ne anlama geldiği bilgisi açıklanmaktadır. RTÜK, bir programda görüntülenen sembollerin uygun olmadığını düşünen izleyiciler için bir şikâyet sistemi de hazırlamıştır. Bu konuda şikâyetleri İnter net üzerinden hazırlanmış forma doldurup RTÜK’e iletmek mümkündür.

 

Medyanın Zararlı İçeriğinden Çocukları Koruyucu Yedi Adım Çocukları zararlı medya içeriklerinden korunmanın en önemli yolu sıkı kurallar koymak ve bu kuralların uygulanmasını sıkı bir biçimde takip etmektir. Her adımı hemen uygulamaya koymak zor olabilir ancak yapabildiklerinizden başlayarak tedricen her birini uygulamaya çalışın. Medyayı çocuğunuzun yaşını göz önünde bulundurarak kullanın! 2 yaşa kadar çocuklar ekranın her türünden tamamen uzak tutulmalıdırlar. 3–7 yaş arası çocuklar bir veya iki saatten fazla elektronik medya kullanmamalıdırlar. Medyaya ayırdığınız vakitten yarım saat kısın! Çocuklarınıza daha fazla zaman ayırın. Çocuklarınızla konuşun veya oyun oynayın. Onlara bir şeyler okumak mükemmel bir şey. Sadece hafıza becerilerinin gelişmesiyle yetinmeyin. Muhayyilelerinin ve düşünme becerilerinin de gelişmesine yardımcı olun. Medyasız mekânlar ve zamanlar belirleyin! Evde medyasız noktalar belirleyin ve medyanın tamamen kullanım dışı olduğu zamanlar ayarlayın. Örneğin akşam yemeği vakti, okula gitmeden önceki zaman gibi Medyanın evinizdeki değerler sisteminizi ve düzeninizi bozmasına izin vermeyin! Değerlerinizi müzakere edilebilir, konuşulabilir olmaktan çıkarın. Koyduğunuz kuralların bozulmasına izin vermeyin. Medyayı birlikte kullanın! Çocuklarınızla medya izleyin, dinleyin, web sitelerini birlikte dolaşın, birlikte oyun oynayın. Bu, medyanın mesajlarını ve içeriğini tartışmanıza imkân sağlayacaktır. Medyayı yatak odalarından çıkarın! Tüm elektronik medyayı kendinizin ve çocuğunuzun yatak odasından kapı dışarı edin. Herkesin görebileceği bir odaya yerleştirin. Gözünüz üzerinde olsun. Medyayı kısa sürelerle kullanın! Uzun süre medya kullanımına son verin. Farklı aktiviteler bulun. Örneğin yeni bir şeyler öğreneceğiniz, becerilerinizi geliştireceğiniz bir kursa yazılın. Elektronik aygıtların hepsini kapatın ve çocuklarınızla dışarı çıkın. Karda oynayın, yağmurda yürüyün, deniz kenarına inin, dağlara tırmanın, dalından meyve toplayın.

Şikâyet ve Denetim Mekanizmaları

Hangi Kuruma Başvurabilirim, Kimlere Danışabilirim? Aşağıda isimleri listelenen kurumlar bu kitabın konusuyla ilgili alanlarda faaliyet göstermektedir. Yardım almak istediğinizde bu kurumlarla bağlantıya geçip yetkililere danışabilirsiniz: 1. Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı Bilgi İhbar Merkezi 2. Bilişim Suçları ve Sistemleri Şube Müdürlüğü 3. Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) 4. Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC) 5. Reklam Özdenetim Kurulu 6. Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Reklam Kurulu 7. Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı İnternet Kurulu 8.www.guvenliweb.gov.tr

                                                                                                                      Meral KIVIRCI